Emek Külür 1971 yılında eğitimci bir anne ve babanın çocuğu olarak İzmir’de doğmuştur. Kendi isteği ile Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesinde okumuştur. Bunu takiben İmplant konusunda New York Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nde uzmanlık eğitimi almıştır. Emek Külür için sanat çok önemli bir yere sahiptir. Mesleğini de bir sanat dalı gibi düşünerek yapmaktadır. Sonuçta işi sağlıksız dişleri tedavi etmekle birlikte onlara güzel şekil verme, küçültme, kısaltma, uzatma vb. bunlar da sanatsal bir düşünce ve sanatsal bir el olmadan çok da verimli olmayacaktır. Emek Külür uzun yıllardır heykel sanatı ile ilgilenmektedir ve kendisi başarılı bir heykeltıraştır.
Emek Külür Neden Heykeltraşlığı Seçti?
Heykeltıraşlığın Emel Külür için en belirgin özelliği kendisine özgürlük ve keyif vermesidir. Ayrıca Emek Külür Heykeltraşlığı seçme sebebi olarak, 3 boyutlu oldu için yaparken daha bütünleştiğini, Yaratma hissiniz daha baskın olduğunu ve kendisini çok rahatlattığını ifade etmektedir.
Aslında şöyle başladı heykel işi zaten ben heykel yapıyorum tüm gün klinikte dişler üzerinde. Yani ciddi anlamda ekliyorum, şekil veriyorum, parlatıyorum, ucunu alıyorum ben bunu tüm gün yapıyorum zaten. Ama heykel ile ilgili şöyle bir şey var çok sevdiğim 2 arkadaşım vardı yaşça benden büyüklerdi Salı günleri biz heykele gidiyoruz dediler. Çok keyifli dediler. Sadece Salı günleri olduğunu ve giriş çıkış saatinin serbest olduğunu söylediler. Bende bu durumun bana uygun olacağını söyledim ve Salı günleri bende artık oradaydım. 15 kişilik bir heykel atölyesiydi. Hoca geldi önce el ayak yapmamı söyledi. Ben özgürlük ve keyif için gitmiştim. Ben heykeltıraş olmak için gitmemiştim. Hocaya öğrenmek istemediğimi ve serbest çalışmak istediğimi söyledim. Amacım sadece keyif almaktı. Hocam kabul etti bu durumu. Çamuru aldım ve etrafımdakilere bakarak bir şeyler yaptım ve güzel oldu. Sonra bir çalışma daha yaptım hoca dedi ki bu yaptığın şey karma sergiye katılır. Heykel Paris’te Lauvre Müzesinde sergilendi. Bu Çok güzel bir duyguydu. Hep beraber Paris’e gittik çok güzel vakit geçirdik. Sonra ben orada üç tane bronz madalya kazandım.
Diş hekimliği çok tatmin edici bir duygu heykeltıraşlık ise daha çok özgürlük. Bilmiyorum buna hemen karar veremem şu anda. Yıllar önce Aura İncileri diye bir kitap okumuştum kitapta bir hayat için dört tane ayrı hayat sığdırmış bir karakter var. Ve bunu bu şekilde yaşadı. Dedim ki benimde böyle bir sürü hikayem olsun çünkü çok hoşuma gitmişti çok beğenmiştim. Diş hekimliğinden çok zevk alıyorum o rolü yine oynardım. Ama şu andan sonra da hala istediğimi yapabilirim. Bir de şöyle bir şey var, artık sorumluluğum yok. O zaman sorumluluğum vardı, belli bir yaştaydım, sorumluluğum vardı, evlenmem gerekliydi, çocuk olması gerekiyordu, belli bir param olması gerekiyordu. Şu anda bir sorumluluğum yok. Bambaşka bir şey daha tercih edebilirim.
Emek Külür Heykelleri için Hangi Malzemeleri Kullanıyor?
Herkes bronz yapıyor. Bronz, bronz, bronz…dedim ki bundan başka bir şey yapmalıyım. Kurstakiler hepsi bronz yapıyordu. Heykel denince bronz heykel ilk akla geliyor. Genelde gördüğümüz heykeller hep bronz oluyor. Sonra dedim ki buna farklı bir şey katmalıyım ben. Ahşapla buluşturabilirim ama tabana koyarsak aynı renk. Çok uygun olmadı. Sonra camı düşündüm. Çevremdekiler dediler ki cama bulaşma o apayrı bir olay. Başlı başına bir olay bir de cam ve bronş bir araya gelmez dediler. Çünkü maddesel fırın dereceleri farklı o yüzden bir araya gelmezler. Aynı anda fırına sokamazsın dediler. Ben mesela bir araya getiriyorum toprakla şeklimi yapıyorum. Örneğin bu bardağı yaptım çamurdan-topraktan, sonra karar veriyorum şu kısmını cam yapacağı diyorum. Yaptıktan sonra kalıbını alıyorum. Buna mum dökülüyor. Mumun üzerinde oynayabiliyorsun. Mum yaptıktan sonra kesiyorum ama milimetrik kesiyorum. Bir parçayı alıyorum cam döküyorum bir parçayı alıyorum bronz döküyorum sonra onları milimetrik bir şekilde birleştiriyorum. Örneğin sınıfta bunu yapmayı denemedim bile tüm malzemeyi eve topladım ve çalışmalımı orda yaptım kendim yaptım. Çünkü olumsuz cümleler beni yoruyor. Benim karakterimin kusurlarından biri çok çabuk sıkılıyorum. Sıkılıyorum yani sıkılma huyum var ve bunu değiştiremiyorum. Sıkıldığım zamanda kendimi tutamıyorum ve değiştiremiyorum. Yani sıkıldım ama durayım olmuyor. Laf söz geçiremiyorum kendime direkt değiştirmem lazım.
Emek Külür Neden Balık Heykelleri Yapıyor?
Bronz ve camı birleştirirken kütle değil de uçuş uçuş bir şey olmasını istedim ve o an aklıma balık geldi figür olarak. Çünkü balığın yüzgeçleri var ve istediğin kadar şekil verebilirsin rötuş yapabilirsin. İstediğim görüntü bu olduğu için balık yaptım. Sonra benim yaptığım balıklar sehpada bekleme odasında duruyor. Yirmi ila otuz arasında balık var orda. Bir gün bir firmadan geldiler. İmplant firmasıydı sanırım. İki tane beyefendi geldi benimle konuşmak istediklerini söylediler. Balıklar çok güzel dediler. Bu balıklar koi balığı dediler. Kafam karıştı bunları kendimin yaptığını ve cinsini bilmediğimi söyledim. Dediler ki bu balıklar çok özel balıklardır. Japonya da akıntının tersine yüzebilen ve kaynağa ulaştığında ejderhaya dönüşen bir hikayesi olan kutsal sayılan balıklarmış. Ve koi balıkları azmin başarının emeğin simgesiymiş. Benim balıklarım yani eserlerim hep tek tür.
Emek Külür Resim Sanatını Neden Sevdi?
Diş hekimi Emek Külür, resim sanatını da diğer sanat dalları gibi kıymetli bulmaktadır. Renklerle, hayal gücüyle, sevgi ile beslenen her şey gibi resim sanatını da kıymetli bulmaktadır.
Emek Külür’ün Diş Hekimliği ve Sanat Aşkı Bağlantısı Nedir?
Emek Külür’ün çocukluğundan itibaren sanata ilgisi vardı. Elleri ve hayal gücü çocukluğundan beri çalışmaktaydı. Diş hekimliğinin de bir nevi sanat olduğuna inanmaktadır. Bu meslekte yapılan tüm işlere sanatsal birer çalışma olarak bakmaktadır. Dişlerle ilgili çalışmaların da daima hedefi öncelikle sağlıklı bir gülüş ve olanı güzelleştirmedir.
Emek Külür Resim Sanatı Hakkında Ne Düşünüyor?
Emek Külür, Lise ve üniversite yıllarında hobi olarak resimle ilgilenmiştir.
Yasemin çiziyor evet doğru ama ben resim yapmıyorum. Çok eski zamanda yapmıştım. Üniversite dönemlerinde falan resim çiziyordum. Zamanım olmadığı için bıraktım. Önce planlı resim çizecek olsam bile manzara resmi çizmezdim. İnsan profili çizmek bana daha uygun. Mesela aldığım resim eserlerinin çoğu portre olan eserler insan figürleri yani.
Emek Külür Hangi Müzik Türlerini Daha Çok Sevmektedir?
Mesela biz klinikteyken sürekli klasik müzik dinleriz. Ama üst perdeden değil. Arka tonda dinleriz ve o beni çok rahatlatıyor. Ben çalışırken arka fonda beyine dokunan müzik dinliyorum. Bazı müzik belirli bir süreden sonra müzik olduğunu fark ediyorum kapansın istiyorum ama bazı müzik normalde olması gereken gibi oksijen gibi yani.
Emek Külür ve Sanat Hakkındaki 10 İlginç Gerçek
- Heykel yapmaktadır.
- Yaptığı heykel Paris’te Lauvre Müzesinde sergilenmiştir.
- Paris’te üç tane bronz madalya kazanmıştır.
- Şiir yazmaktadır.
- Heykellerini bronz ve cam ile yapmaktadır.
- 80 civarı balığı vardır (heykel).
- 6 ay boyunca çello kursuna gitmiştir.
- Heykellerini bronz ve camı birlikte kullanarak yapmaktadır.
- Sanata olan ilgisi çocukluğunda başlamıştır.
- Resim çizmeye devam ederse şayet çizeceği şey portre olacaktır.